MHP Genel Başkanı Bahçeli, iç ve dış siyasi gündeme ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Türkiye’nin aktif ve çok boyutlu politikalarıyla sorunlu durumlara müdahil olduğunu belirten Bahçeli, “Söz dinleyen değil, sözü dinlenen; sözü geçen değil, sözünü geçiren, bunu da samimiyetle, caydırıcı vasfıyla, usta manevralarla, sabır ve sebatla örülmüş adımlarla, devlet ve millet dayanışmasının eşsiz ahlakıyla başaran bir Türkiye gerçeği vardır ve tüm görkemiyle ortadadır. 29-30 Haziran 2022 tarihinde Madrid’de düzenlenen 32’inci NATO Zirvesi, 19 Temmuz 2022 tarihinde Astana formatında gerçekleşen Tahran Zirvesi, nihayetinde 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi”nin imzalanarak bir anlaşmaya bağlanması ülkemiz lehine müstesna gelişmelerden sadece bir kısmıdır” açıklamasında bulundu.
“ZAHO’DA MASUMLARIN CANINA KAST EDEN SALDIRI BİR TERÖR EYLEMİDİR”
Ukrayna’daki tahıl krizinin sonuçlanması adına Türkiye’nin yoğun çaba sarf ettiğinin altını çizen Bahçeli, “İnanıyorum ki, Rusya ile Ukrayna arasında kalıcı çözüm ve barış ikliminin yeşermesi de çok uzun sürmeyecektir. Tahran Zirvesi’nden bir gün sonra Irak’ın Dohuk Vilayeti’nin Zaho İlçesi’nde bir dere kenarına yapılan hunhar terör saldırısıyla, tahıl koridoru açılmasının ertesi günü Ukrayna’nın Odessa kentindeki tahıl silolarının vurulması vahim bir tertip olarak karşımıza çıkmıştır. Zaho’da masumların canına kast eden saldırı bir terör eylemidir. Tertipçileri ve tetikçileri; Türkiye’nin hem terörle mücadelesinden hem de bölgesel güç ve küresel aktör olarak sivrilmesinden keyfi kaçan terör, silah ve savaş baronlarıdır” ifadelerini kullandı.
“MUSUL BAŞKONSOLOSLUĞUMUZA FÜZELİ SALDIRIYI KİM YA DA KİMLER YAPMIŞSA ZAHO’YA SALDIRAN DA AYNI MİHRAKLARDIR”
Irak Merkezi Hükümeti’ne çağrıda bulunan Bahçeli, “İş birliği kanallarını açık tutarak, diyalog zemininden kaçmadan Zaho katliamının saklanmış faillerini Türkiye’yle eşgüdüm halinde ortaya çıkarmak mecburiyetindedir. Bilinmelidir ki, şiddetle lanetlediğimiz 27 Temmuz 2022 tarihinde Musul Başkonsolosluğumuza füzeli saldırıyı kim ya da kimler yapmışsa Zaho’ya saldıran da aynı mihraklardır. Irak’ın içine gömüldüğü siyasi istikrarsızlık tablosu, dokuz ayı bulan hükümet krizi, yayılan sokak gösterileri, mezhep temelli cepheleşmeler, birden alev alan parlamento baskınları gerçeklerin tecellisine mani olamayacaktır” dedi.
“BU ÜLKENİN (ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİ) ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİNİN ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ TAZİYE MESAJI PAYLAŞMASI DA HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEYE, SUÇU ÖRTMEYE YETMEYECEKTİR”
“CHP-HDP bloğu emperyalizmin zehirli mahsulü, Kandil’in ve Pensilvanya’nın zelil havarilerinden başka bir şey değildir” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ın ve Sorosçu Kavala’nın serbest kalmasını en büyük arzusu olarak açıklaması Zaho kumpasının Türkiye’deki etki ajanlarının kimler olduğunu netleştirmiştir. Bir teröristin serbest kalmasını istemek vatana ihanet, şehitlerimize hakaret, gazilerimize küfürdür.
Kılıçdaroğlu’nun HDP avukatlığına soyunması, terörist hayranlığıyla soluklanması üstlendiği siyasi sorumluluk dikkate alındığında milli güvenlik sorunudur. CHP yönetimi HDP’nin maske takan kripto damarıdır. CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın bu yalın ve yakıcı hakikati görmesi sahip oldukları vatan ve millet sevgisinin kaçınılmaz bir gereğidir.
Bu ülkenin Ankara Büyükelçiliğinin şehitlerimizle ilgili taziye mesajı paylaşması da hiçbir şeyi değiştirmeye, suçu örtmeye yetmeyecektir. Dost ve müttefik zannettiğimiz ABD’nin sallanan ve sarsılan ülke fotoğrafına bakması, kanunsuz halde ve insanlık değerlerini hiçe sayarak mevzilendiği Suriye’nin doğusundan derhal ve ön şartsız çekilmesi her açıdan zorunluluktur. Türkiye ABD’nin 51’inci eyaleti değildir. Türkiye sömürgeleşmiş bir ülke hiç değildir. Terörle bir ve beraber olanlar da bizim nezdimizde teröristtir.”
“KILIÇDAROĞLU, TÜRKİYE EKONOMİSİNE SUİKAST HEVESİNDEN PİŞMANLIKLA DÖNMELİDİR”
Devleti yeniden inşa etme sözlerinin bölücü bir dil olduğunu da ekleyen Bahçeli, “Teröre sinyal ve Türkiye düşmanlarına hizmettir. Kılıçdaroğlu boyundan büyük, aklının yetmediği, hayalinde bile yapamayacağı sözler vermekten kesinlikle uzak durmalı, ayrıca otomobil satışlarını tezvirat konusu haline getirerek Türkiye ekonomisine suikast hevesinden pişmanlıkla dönmelidir” şeklinde konuştu.
Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.